- Van Gölü
- Akdamar Adası
- Akdamar Kilisesi
- Seyir Tepesi
- Van Kalesi
- Van Kedi Evi
- Muradiye Şelalesi
- Van Şehir Turu
- Doğubeyazıt
- İshak Paşa Sarayı
- Ahmedi Xani Türbesi
Şanlıurfa Çıkışlı Van ve Doğubeyazıt Turu
Şanlıurfa Çıkışlı Van ve Doğubeyazıt TuruŞanlıurfa Çıkışlı Van ve Doğubeyazıt Turu
VAN & DOĞUBEYAZIT TURU
DOĞU ANADOLU’NUN KÜLTÜR VE DOĞASINI KEŞFEDİN!
VAN’DAN BAŞLAYIP, AĞRI’NIN DOĞUBEYAZIT İLÇESİNDE SON BULAN KÜLTÜR TURUNA HEMEN KATILIN.
1 GECE 2 GÜN
Ücretin %50'sini Turdan Önce Öde
Geri Kalanı Tura 1 Gün Kala Öde!
Konaklama: Van / Tuşba
1. GÜN
Belirtilen noktalardan sizleri alarak ikramlarımız ve rehberimizin anlatımıyla turumuza başlıyoruz. Van'a doğru yolculuğumuz devam ediyor.
2. GÜN
Tan yeri ağardığında Bitlis’in Tatvan ilçesine yaklaştıkça Asurluların “Nairi Ülkesinin Yukarı Denizi” dediği ve Yaşar Kemal’in adeta bu sözü teyit edercesine "Van Gölü, Van Gölü değil, Van Denizi. Öylesine geniş ki, denizden başkası yakışmaz” sözünü ettiği ve ardından "Dünyada hiçbir göl, hiçbir deniz, hiçbir su Van Gölü'nün maviliğinde olamaz. Masmavi... deli eden bir mavilik. Ne gökyüzünde vardır öyle bir mavi, ne de başka bir yerde. Bir tek mavi uyar bu maviye: Diyarbakır ovasındaki çiçeklerin mavisi. Bir de bir camı kırıp kesitine bakın, işte o mavi" diye eklediği Van Denizi boyunca yolculuk yapıyoruz. Gevaş ilçesini geçtikten sonra adeta Van’ın gözbebeği olan Van Denizi kıyısındaki yem yeşil Edremit’e varıyoruz. Burada ünü ülke sınırlarını aşmış olan Van Kahvaltısı ettikten sonra farklı gözleri ve bembeyaz tüyleriyle geleneksel kedilerin aksine yüzmeyi çok seven ve sahibine çok sadık olan dünyaca ünlü Van Kedilerini görmek için Kedi Evi’ne geçiyoruz. Daha sonra kaynağını Tendürek Dağı’ndan alan Bendimahi Çayı üzerinde bulunan ve her mevsim farklı bir güzelliğe bürünen Muradiye Şelalesi’ne doğru yol alıyoruz. Şelalede çay ve kahve molası verdikten sonra Çaldıran Ovası boyunca ilerleyip volkanik patlamalardan dolayı oluşan Tendürek Dağı eteklerindeki kayaçları seyrederek Doğubayazıt’a doğru ilerliyoruz. İlerledikçe, Tevrat’a göre “yedinci ayın on yedinci günü” Hz. Nuh’un gemisinin Büyük Tufan’dan sonra konuşlandığı ve aynı zamanda ünlü seyyah Marco Polo’nun "hiç bir zaman çıkılamayacak bir dağ” olarak zikrettiği Ağrı Dağı’nın heybetine ve asaletine tanık oluyoruz. Kent merkezinde öğle yemeği molası verdikten sonra tam 99 yılda inşa edilen, 166 odalı ve Kartal Yuvası olarak bilinen İshak Paşa Sarayı’nı geziyoruz. Sarayı gezdikçe muazzam taş işçiliğine tanık olup bu muhteşem sanat eşliğinde tarihi bir yolculuğa çıkıyoruz. Ardından Kürt Edebiyatı’nın mihenk taşı olan ve bir zamanlar İshak Paşa Sarayı’nda kâtiplik yapan Ehmed-i Xani’nin türbesini ziyaret edip kaleme aldığı Mem û Zin efsanesini dinliyoruz. Mem ile Zin’in hüzünlü aşkına tanık olduktan sonra Van’a dönüş için yola çıkıyoruz.
3. GÜN
Sabah otelden alacağımız kahvaltının ardından Urartuların mirası olan muhteşem gümüş işçiliği örneklerini işleyip otantik takı örnekleri sunan bir gümüş atölyesine geçiyoruz. Alış veriş ve çay molasının ardından efsaneye göre Asur kraliçesi Semiramis’in karşılıksız bir aşka gark olduğu “Ara” adlı yiğit bir komutanın onuruna inşa ettirdiği Van Kalesi’ne geçiyoruz. Urartuların “Hazine Kapısı” ya da yöre halkı tarafından Analı – Kız diye adlandırdığı açık hava tapınağını gördükten sonra tanrıça Tuşpuea’nın isim verdiği tarihi Tuşpa kentine doğru ilerliyoruz. Kral Sarduri’nin inşa ettirdiği Sardur Burcu’nu gördükten sonra Urartu kralı I. Argişti’nin 2800 yıllık kaya mezar odasını ve çivi yazılarını görmek için kaleye doğru tırmanıyoruz. Mezar odasında Urartu tarihi, kültürü, dini, panteonu ve ölü gömme tekniklerini dinledikten sonra kale’nin zirvesine çıkmak için yürüyüşümüze devam ediyoruz. Zirvedeyken 360 derece Van manzarası eşliğinde Ulu Cami, Kızıl Minare, Kaya Çelebi, Hüsrev Paşa ve bir zamanlar Said Nursi’nin de baş müderrislik yaptığı Horhor Camii’ne bakıp eski Van hikâyelerini dinliyoruz. Daha sonra adeta Van Denizi’nin nazarlığı olan badem ağaçlarıyla süslü Akdamar Adası’na geçmek için yol alıyoruz. Öğle yemeğinin ardından Akdamar iskelesinden adaya doğru 30dk’lık bir mavi yolculuğun ardından adaya varıp Tamara’nın feryadına kulak veriyoruz. Adaya ve kiliseye isim veren Tamara’nın hüzünlü aşk efsanesini dinledikten sonra ortaçağ Ermeni mimarisinin başyapıtlarından biri olan ve Anadolu’da sadece Akdamar Surp Haç Kilisesi’nde görebileceğimiz Tevrat ve İncil taş işlemelerine ve ikonografi sanatının en güzel örneklerine şahit oluyoruz. Adada yürüyüş, çay ve kahve molasının ardından bizi bekleyen teknemize binip Şanlıurfa'ya hareket etmek için otobüsümüze doğru ilerliyoruz. Van Denizi’nin maviliği eşliğinde yolumuza devam ederken Şanlıurfa'ya varıyoruz ve bir dahaki MİTRATUR gezisinde buluşmak üzere ayrılıyoruz…
4. GÜN
Şanlıurfa ve İlçeler varış saati 01:00 - 02:30 Arası
NOT: Araçlarımız katılım durumuna göre 19 – 27 – 35 – 46 kişilik tam donanıma sahip tur paketli araçlardır. Hiçbir misafirimize tura çıkacağı gün araçta oturacağı koltukla ilgili firmamız garanti vermemektedir. Koltukları rezervasyon sistemimiz turdan 1 gün önce otomatik belirler ve sizlere konuyla ilgili seyahat danışmanlarımız mutlak dönüş yapar.
500 TL ( İki Yüz Elli Türk Lirası) karşılığında erken rezervasyon Tur sigortası ile tatiliniz otele giriş tarihine 1 hafta (7 gün) kalana kadar güvenceye alınıyor. Herhangi bir nedenle tatilinizi iptal etmeniz durumunda ise koşulsuz iptal ve ücretinizin tamamını geri alma hakkına sahip oluyorsunuz.